Scroll Top

Covid-19 Sonrası Laboratuvar Çalışma Alanları Nasıl Değişti ?

Covid-19 Sonrası Laboratuvar Çalışma Alanları Nasıl Değişti ?

  Günümüzün modern laboratuvarlarında, mutfaklarında ve banyolarında bulunan (gözeneksiz muşamba döşemeden dikişsiz seramik lavabolara kadar) kabul ettiğimiz tasarım yeniliklerinin çoğu, ilk olarak 20. yüzyılın başlarında Tüberküloz ve Grip gibi büyük salgın bir sonucu olarak standart tasarım özellikleri haline geldi. Bu hızlı değişiklikler, o sırada mevcut olan en iyi bilimsel araştırmalara dayanıyordu. Bakteriler tarafından, sırayla, yeni bir “temiz” devrime yol açtı. Duvarlarda beyaz metro fayansı, zeminlerde seramik petek fayans veya sert muşamba, porselen sıhhi tesisat armatürleri (mikropların gizlenebileceği açıkta kalan dikişler olmadan kalıplanmış), sade beyaz dahil, temizlenmesi ve sterilize edilmesi kolay parlak beyaz sert yüzeylerle değiştirildi. Doktorlar, laboratuvar çalışanları ve hemşireler tarafından giyilen yeni ağartılmış beyaz önlükler ve beyaz üniformalar (Viktorya döneminde seleflerinin giydiği siyah önlüklerin ve elbiselerin yerini almıştır) gibi, parlak tepeden elektrik ışıkları kirli yüzeylerin fark edilmesini kolaylaştırdı.

Bunun gibi günümüzde Covid-19 salgını da Laboratuvar düzenlerinde ve tasarımlarında çeşitli değişikliklere yol açıyor. COVID-19 pandemisi laboratuvar tasarımına yeni bir unsur getirdi: Çalışanları ölümcül bulaşıcı hastalıklardan nasıl korursunuz ? COVID-19’a yanıt olarak laboratuvar tasarımını geliştirme ihtiyacı, yaşam bilimleri endüstrisinde diğer alanlara göre daha acil durumda oldu, çünkü çoğu laboratuvar çalışanı için evden çalışmak bir seçenek değildi.

İnsanların etkileşimde bulunduğu tüm yerler gibi, bu salgın da sosyal mesafeyi ve diğer sağlık ve güvenlik yönergelerini uygulamak için laboratuvar operasyonlarını ve tasarımlarını değişmeye zorladı.

Tesislerin uyguladığı çözümlerden bazıları, laboratuvar kullanıcıları için vardiyalı çalışma, laboratuvar kullanımlarının yeniden atanması ve trafik akışını optimize etmek için yeni işyeri protokollerinin yanı sıra gelişmiş kişisel koruyucu ekipmanı (KKD) içerir. Diğer işlemler, genellikle iş istasyonları ve laboratuvar alanları arasında pleksiglas ayırıcıların kullanılması da dahil olmak üzere, personelin güvenli koşullarda çalışmaya devam edebilmesini sağlamak için anında yeniden tasarımı gerektirmiştir. Ek olarak, bazı büyük şirketler, çalışanların yerinde test edilmesi için modüler, prefabrike veya kalıcı COVID-19 test laboratuvarları kurmayı seçmiştir.

Laboratuvarları Covid-19 virüsü riskiyle başa çıkmak için hazırlarken, düzen değişikliklerinden davranış değişikliklerine, yeni güvenlik ve iş planlama prosedürlerine kadar göz önünde bulundurulan başlıkların başında fiziksel düzenlemeler ve vardiyalı çalışma saatleri geliyor.

CDC ve OSHA’dan yeni güvenli işletim yönergeleri, işletmelerin (laboratuvarlar dahil) iç tasarım düzenlerinde belirli değişiklikler önermektedir. Bunlar arasında, işçileri 1,5m veya daha uzağa yerleştirmek veya mümkün olmadığında şeffaf ayırıcı kalkanlar sağlamak gibi işyerinde sosyal mesafeyi uygulamaya yönelik yeni uygulamalar yer alıyor. Bunun yanında mümkünse mobil 2 kişilik laboratuvar masaları, kapı kollarına veya musluklara dokunma ihtiyacını ortadan kaldırmak için elektronik kapılar ve musluklar kullanılması öneriliyor.

Tek bir iş istasyonunda oturan laboratuvar çalışanlarının sayısını azaltmak ve mümkün olduğunca vardiyalı çalışma düzenine geçilerek minimum çalışan bulundurmak covid-19 virüsünden korunmak için zorunlu hale geliyor.

  Bölümlendirme ile birlikte çalışma alanlarında hava akışını ve filtrelemeyi iyileştirmek de çok önemli hale gelmiştir. Geleneksel olarak, hava akış yönü ve basınç kademeleri bozulacağından laboratuvarlara çalıştırılabilir pencereler ve açık hava balkonları eklemek mümkün değil. Virüs partiküllerini hızlı bir şekilde zeminin altındaki plenuma “çekmek” için gerekli olan yüksek hava akışına sahip olunmalı ve buradan da dışarı atılmalıdır. Virüsler atmosfere ya da tesis içinde yeniden sirküle edilmeden önce yüksek kaliteli HEPA filtrelerinden geçirilmelidir. Bu hava akımı, virüs parçacıklarını yere ve ağzımızdan veya burun deliklerimizden uzağa yönlendirir. Bu sebeplerle; virüsten korunmak HEPA filtrelerine sahip havalandırma cihazlarının kullanılması önemli hale gelmiştir.

Covid-19 salgını süresince değişen diğer bir konu ise kişisel koruyucu ekipmanların ve sterilizasyonun eskiden olduğundan daha önemli hale gelmesidir. Kişisel kıyafetleri biyolojik ajanların sıçrama ya da kontaminasyonundan korumak için laboratuvar önlükleri kullanılır. Laboratuvar önlükleri sadece belirlenmiş alanlarda giyilmelidir. Kullanılmadığında uygun şekilde saklanmalıdır; diğer laboratuvar önlüklerinin üzerine veya kişisel eşyalarla kilitli dolaplara veya askılara asılmamalıdır. Bununla birlikte tek kullanımlık eldivenler, göze ve yüze sıçramaları önlemek için koruyucu gözlük, giysi, maske, yüz siperleri, ayakkabılar ve diğer koruyucu ürünler kullanılması zorunlu hale gelmiştir. Sıçrama halinde uygun bir dezenfektan ile dekontamine edilmelidir. Kullanılan her ürün ve alan hemen dezenfekte edilmelidir.

İlk yardım çantaları, göz yıkama üniteleri ve bandaj gibi tıbbi malzemeler bulunmalı ve personel tarafından kolayca erişilebilir hale getirilmiştir.

Çalışma sırasında numune laboratuvara kabul edildiğinde nerede ve ne zaman alındığı veya hazırlandığı, ayrıca numuneye hangi prosedürlerin uygulanacağı vb. bilgiler bulunmak daha da önem kazanmıştır. Numune kaplarının açılması esnasında biyogüvenlik kabini kullanımı gerektiği dikkate alınmıştır.

Tüm bunların yanı sıra ek olarak Covid-19 virüsünden korunmak için laboratuvar atık yönetimi de daha kontrol edilir hale gelmiştir. Laboratuvar işlemleri sırasında biyolojik ajanlar tarafından kontamine olduğu bilinen veya potansiyel olarak kontamine olan herhangi bir yüzey veya malzeme enfeksiyon risklerini kontrol altına almak için doğru bir şekilde dezenfekte edilmeye başlanmıştır. Atıkların dekontaminasyonu için uygun yöntem ve araçlar; örneğin dezenfektanlar ve otoklavlar laboratuvarın yakınında bulunmalıdır.

Son olarak; Otomatik çalışan yönetim sistemleri de daha önemli hale gelecek. Örneğin, çalışma saatleri içinde hangi çalışanlarla iletişim kurduğunuzu takip ederek, potansiyel bir viral maruziyeti izlemek gibi hayati bilgiler sağlayabilir sistemler geliştiriliyor.

Sonuç olarak; pandemi, daha fazla uçtan uca otomasyona sahip ‘’akıllı’’ laboratuvarlar geliştirme eğilimini kesinlikle hızlandıracaktır.